Röportajda nasıl birinci oldu? ‘Adı Recep Tayyip, soyadı Sever olunca…’
Sözcü Hürmet Öztürk, bir genel müdürlük tarafından İstanbul’a atanacak mühendisler arasında torpidoyu taşıdı. Öztürk’ün köşesinde KPSS puanı en yüksek olan kişinin ilahiyat mülakatında elendiği, ismi Recep Tayyip Sever olan kişinin ise mülakatta birinci sıraya yükselerek ekibe katıldığı görüldü.
KPSS sonrası kurumlara atanacak kişilerle yapılan sözlü mülakatlar tartışma yaratmaya devam ediyor. CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, iktidara gelmeleri halinde bu sistemi kaldıracağını söyledi. 20 yıldır mevcut sistemi uygulayan AK Parti kanadı, seçim programına mülakatın kaldırılmasını da ekledi.
Mülakat sistemiyle ilgili tartışma yaratacak bir liste, mühendis alımlarında torpille yeniden gündem oldu. Sözcü Hürmet Öztürk, mühendis alımının torpidosunu kendi köşesine taşıdı.
Öztürk’ün yazısı şöyle:
‘Torpil bazen kişinin adı ve soyadı ile ilişkilendirilebilir. ‘Bu yetmez’ diyeceksiniz. O zaman belgelerle anlatayım. Bir genel müdürlük farklı illerde görevlendirilmek üzere mühendis alımı yapacaktı. İstanbul’a da bir mühendis alımı planlandı. KPSS puanı 76.14916 ile Seda Kırtay, 75.5914 puanı ile Oğuzhan Dağcı, 73.97433 puanı ile Ahmet Ferhun Irmak ve 71.171702 puanı ile Recep Tayyip Sever görüşmeye uygun bulundu.
5 kişiden oluşan heyet, adı hem Recep Tayyip hem de soyadı Sever olan mühendisi yapmasalardı sıkıntıya düşeceklerini düşünüp gereğini yapıp en düşük puanı vereceklerdi. Mülakat ortasında ortalama puanı 88 olan Recep Tayyip Sever’in başarı puanını 79.85851’e yükselterek birinci yapıyorlar.
KPSS’de 76.14916 puan alan ve adaylar arasında en yüksek puanı alan mühendis Seda Kırtay’ı merak etmişsinizdir. Mülakatta en düşük puan 72 ile Seda Hanım’a verildi. Böylece başarı puanı 74.07458’e düşürülerek üçüncü oldu. Sınavda üçüncü olan Ahmet Ferhun Irmak, mülakatta 74 puan aldı ve sıralamada üçüncülükten dördüncülüğe düştü.’sözünü kullandı.
Öztürk, yaşanan haksızlığı şu sözlerle anlattı: “KPSS sınavında 4. olan Recep Tayyip Sever göreve hak kazandı. Seda Kırtay, uğradığı haksızlığa üzülmüyorsa ne yapsın? Devletimize olan güveni sarsılmaz mı?”